CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda; “Asgari emekli maaşının 7 bin 500 TL’den 10 bin TL’ye çıkarılması konusu. Bu aslında çok yetersiz bir fiyat. Taban fiyatın 17 bin TL olduğu bir ortamda, açlık sınırının 14 bini, yoksulluk sınırının aşıldığı bir ortamda” 47 bin TL’yi aşan emekli ve çalışanların “Sabit geliri olan kişilerin bu tutarla geçinmesi mümkün değil. En düşük emekli maaşının en azından taban fiyata indirilmesi gerektiğini belirterek teklifimizi Plan ve Bütçe Kurulunda özellikle yaptık. Bu bizim için bir zorunluluktur, burada yine bu konuda ısrar ediyoruz” dedi.
CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, TBMM Genel Kurulu’nda AKP hükümetinin ekonomi politikasını eleştirdi. Kısa çalışma ödeneği, işsizlik fonu, emeklilik ve zam konularına değinen Akay’ın açıklamaları şöyle:
“ÜÇ YILLIK SÜREYİ UYGULAMAK SİGORTA MANTIĞI AÇISINDAN DOĞRULUĞU BULAMADIK”
“Kısa çalışma ödeneğine hak kazanmak için gereken prim ödeme süreleri 600 günden 450 güne indiriliyor. Yine burada 3 yıllık bir süre öngörülüyor, bu 3 yıllık süreyi doğru bulamadık” Sigortacılık mantığı açısından bu sürenin kaldırılması gerektiğini özellikle belirtiyoruz.” Yine bu kanun, özel daire patronlarına yeni işçi istihdamına ilişkin verilen desteğe ilişkin sürenin, işveren desteğine ilişkin son tarihin ve İşsizlik Sigortası Fonu’ndan verilen desteğe ilişkin sürenin 31/12/2020 tarihine kadar uzatılmasını öngörmektedir. 2025. Yine 2026 yılı sonuna kadar Cumhurbaşkanına veriliyor. Daha önceki torba kanunlarda Cumhurbaşkanına verilen yetkilerden bahsetmiştik, bu bir mini torba kanun ama yine de bir torba kanun. Bu, kanunun metnine aykırıdır ve Anayasaya aykırıdır.
“İŞSİZLİK FONU İŞVEREN DESTEK FONU OLDU”
Yani İşsizlik Sigortası Fonu’nun kapsandığı bir durum var. Bildiğiniz gibi sigortayla ilgili durumlarda – işsizlik sigortası – genel olarak istihdamı artırmak için kullanılmalı; Sigortalının işsizlik durumunda gelir sıkıntısı yaşamamasını sağlayan bir fon bu ama baktığımızda uygulamada bunun böyle olmadığını görüyoruz. Aslında işveren için bir destek fonu haline geldi. Patrona verilen desteğin 39 milyarlara, çalışanlara verilen desteğin ise 21 milyar civarında olduğunu gördük. İşsizlik Sigortası Fonu’nda biriken para Aralık sonu itibarıyla 196 milyar lira; Bu gerçekten çok önemli bir bedel ama baktığımızda pratikte ne kadar kullanıldığı konusunda hepimizde soru işareti oluşuyor. Elbette patronların da desteklenmesi lazım ama bunun farklı bir merkezi bütçeden yani genel bütçeden karşılanması ve ilgili ödeneklerin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına tahsis edilmesi gerektiğini özellikle belirtmek isteriz. bu çözülmeli.
“EMEKLİLERİN, İŞÇİLERİN, SABİT GELİRLİLERİN BU MİKTARLA GEÇİMİNİ SAĞLAMALARI MÜMKÜN DEĞİL”
Elbette bu kanun meselesinin, daha doğrusu teklifin en önemli konularından biri emeklilerle ilgili mesele, asgari emekli maaşının 7.500 TL’den 10 bin TL’ye çıkarılması meselesi. Bu gerçekten çok yetersiz bir fiyat. Asgari fiyatın 17 bin TL olduğu bir ortamda, açlık oranının 14 bini, yoksulluk sınırının 47 bini aştığı bir ortamda emeklilerin, çalışanların ya da sabit gelirli kişilerin bu fiyatla geçinmesi mümkün değil. Teklifte, en düşük emekli maaşının en azından taban fiyata indirilmesi gerektiğini belirterek teklifimizi Plan ve Bütçe Komisyonuna özellikle sunduk. Bu bizim için bir zorunluluktur, bu konuda yine ısrar ediyoruz.
“KEŞKE DAHA ÖNCE BU ÇALIŞMADAN ARTIŞ OLSAYDIM”
Şimdi tasarıyı tekrar görüşürken bildiğiniz gibi emekçilerin ve BAĞ-KUR emeklilerinin emekli maaşlarının düzenlenmesine ilişkin yüzde 37,57 idi ama daha sonra yüzde 42,57’ye düşürüldü; Dün gece itibarıyla yüzde 49,25’e çıktığı söylendi. Bu güzel bir uygulama, artırmanız yeterli, daha önce bu kadar uğraşılmadan artırılsa daha uygun olur. Temmuz 2024’te bunun eşit olmasını beklemek gerçekçi değil. Tüm emekli memurların, personelin emekli maaşlarının, taban ücretin makul bir düzeye indirilmesi gerekiyor, kaynakları da sizlere açıkladık, bu devletin bu işi var. fırsat ve bu güç. Emeklilerimizin, çalışanlarımızın, esnafımızın, dar gelirli insanlarımızın yanında olmak zorundayız.”
